Başlamak, başarmak mıdır?
Hepimiz bir olaya veya düşünceye başladığımızda şu duygular ile hareket etmeyi tasarlar ve planlarız.
Bu isteğim bir şeye ulaşmak amacıyla harekete geçti ve sonucunda kazanmak istiyorum.
Kazanmak duygusu tüm insanların, hatta birçok canlının ortak duygusal tepkileri olarak yorumlanır.
Çünkü başlamak ve bitirmek arasındaki süreç, sonuçta istenilene ulaşmayı amaçlayan bir süreçtir.
Neden başlıyoruz ve neden bitirmek duygusu bizde hâkim duruma geçiyor.
Çünkü başladığımız her olay ve fikir ilk aşamada bizi mutlu etmesini istediğimiz bir uğraşıya sebep olmalı diye varsayarak hareket ediyoruz. Hepsi istediğimiz gibi sonuçlanmıyor ve belki de çoğu zaman keşke denemeseydim, keşke başlamasaydım daha mutlu olurdum, hatta mutsuzluğu kendim yarattım düşüncelerini bile oluşturabiliyoruz.
Var oluşun temel duygularından biri olan istek ve ulaşma gayesi işte bu yüzden başlamamızı gerektiriyor.
Kendim ile duygusal hesaplaşma aşamalarında çoğu zaman ‘’iyi ki başlamışım, başlamasaydım sonucun ne olduğunu göremeyecektim’’ düşüncesi ile hareket ettiğimi biliyorum. İnandığım temel dürtülerden biri olan başlamak, denemekle eşdeğerdir düşüncesi ile hareket ettiğimde sonuç mutsuz olsa da en azından denedim, bu kez başaramadım ama yine denemeye değer bir olaydı diye düşünerek hareket ettiğimde o olumsuz duyguları yok edebilmekteyim.
Bir Pazar sabahı kaleme aldığım bu yazımda neden bu duyguyu ön plana aldığımı düşündüğümde aklıma gelen ilk duygu bundan yaklaşık 20 yıl önce sigarayı bırakma düşünceme başlamakla, bırakma serüvenimin mutlu sona erişmesinden yaşadığım mutluluğu hatırlamakla oldu. Neden hatırladığımı düşünüp bu yazıyı kalemi almama sebep olan yazıya başlamamın da belki birilerinin ilgisini çekebilir, onlar da bu tür bu olaya başlangıç yapabilir dürtüsü idi.
Ama bu yazının temel amacı o değildi tabii ki.
Türkiye 2023 yılı başında yeni bir yüzyıla adım atarak tüm ulus olarak gelecek yüzyılın kuşaklarını oluşturacak bireylere, doğmamış ve yeni doğup yüzyıl yaşayacak olanlara bir heyecan ve belki de kocaman bir umutsuzluk oluşturabilecektir.
Heyecan ve umutlu beklentinin mutlu yüzyıl beklentisinde gelişen ve kalkınan Türkiye, refah düzeyi yüksek bireyler, terör ve benzeri olayların olmayacağı, demokrasi ve insan haklarının temel esasta herkese eşit olabileceği bir ülke olması hayali var.
Mutsuz olan beklentide, kıtlık, kuraklık, pahalılık, devam eden enflasyon, bitmek bilmeyen siyasi çekişmeler, iç ve dış düşmanların artarak devam etmesi, sokağı karmaşa, hukuk tanımaz ve hakların verilmediği, herkesin kendi hakkını tesis etmeye çalıştığı bir ortam da olabilir.
O zaman amacımız olan başlamak duygusunu eksik etmeden başlayalım ve hem kendimiz, hem ülkemiz için mutluluk sonuçları düşünerek, mevcut olumsuzlukları yok etmeye başlayarak ve en azından güzellikler, gelecek ve güzel olacağız düşüncesiyle sevginin eksik olmadığı bir ortamı en azından kendi küçük çevremizde yaratalım ve onu çoğaltmaya çalışalım.
Güzel başlangıçlar sizlerle olsun.
Sevgiyle kalın,
Sinan Bayraktar 4 Haziran 2023 Pazar
No responses yet