Bayramdan sonra’ lar bitmez …

Bu yıl iki bayram geçirdik ve her ikisi de kuzey yarımkürenin en güzel aylarına denk geldi, hele ülkemizdeki mevsimlerin özelliğine bakarsanız, hem ramazan, hem de bu kurban bayramı sıcak ve tatil yapılası günlere denk geldi.

Hepimizin hakkı olan dinlenmek, eğlenmek ve keyfini sürmek olayını sonuna kadar yaşadık umarım ki

Yıllardır hep süregelen ve beklenen bir olguyu bu bayram kamu kurum ve kuruluşlarında yapamadık, hani şu bayramı 9-10 günlere tamamlamak olayını

Ama olsun, özel sektör yine de uyguladı galiba, büyük kentler yine boşaldı, hatta Perşembe ve  Cuma günleri boş kaldı diye anlıyorum.

Yazımızın konusunda özellikle şu ‘’Bayramdan sonra’’ tabirine değinmek istiyorum.

Millet olarak hep bir alışkanlığımız olmuştur. Hatta dilimize dolanmış bir olgudur bu.

Bir önemli gün gelecekse, hep erteleme ve öteleme duygusu topluma hâkim olmuştur, hatta daha artarak devam etmektedir.

Şu tabirleri hepimiz çok iyi biliyoruz.

Bir iş yapacaksak ve önümüzde toplumsal bir tarih varsa o tarihten sonraya ertelemek için bu kelimeleri kullanırız.

‘’Bayramdan sonra bakalım’’,

‘’Yılbaşından sonra hallederiz’’

‘’Şu ramazan geçsin bakarız’’ 

‘’Şu ameliyatı geçelim de’’ , 

‘’Çocuğu evlendirelim de’’ ,

‘’Daha bayramdan yeni çıktık dur baklalım’’,

‘’Şu seçimlerden sonra bakalım’’,

‘’Abi şu tatile bir gideyim geleyim, öderim sen merak etme’’

‘’Daha Ramazan’ın ilk günü abi, dur bakalım, oruçluyuz’’

‘’Aşağıda bir sigara içeyim geleyim, sonra…’’

’Daha ben alacaklarımı alamadım, alayım sonra…’’

Bitmez bu bahaneler.

Ben geçenlerde bu bahanelerin ve ötelemelerin toplumsal çalışma hayatımızdaki kayıplarını hesaplamaya çalıştım, birkaç ertelemenin iş yaşamımıza ne kadar kayıplar yarattığını görelim isterseniz ve bu ötelemelerin ekonomik kayıplarını da varın siz hesaplayın.

  • Yılbaşı yaklaşırken yılbaşından sonra tabiri için 15 gün önceden öteleme 15 gün
  • Bayramlarda bayram geliyor bayramdan sonra tabiri için öteleme        15 gün
  • Ramazan geldi, dur bakalım şu ramazan geçsin için öteleme                  30 gün
  • Seçimlere iki ay var daha , şu seçimden sonra bakarız ötelemesi           60 gün
  • Seçimler daha yeni bitti hele bir yerleşsinler bakalım ötelemesi            30 gün
  • Toplam (en az)                                                                                                 150 gün

Bu yazdıklarım beylik diye tabir edilen özel günler için olanları, daha neler var neler.

Düşünün ki bir toplum çalışma yaşamında yılın neredeyse yarısını oyalanarak ve öteleyerek geçiriyor.

Düşünün iş kayıplarını.

Ülkemizde gün kayıplarının matematiksel değeri denilen valör günlerini hesap etmeye kalkarsak varın siz katlanın sonuçlarına

Günlük faizin 0,05 hesabına denk geldiğini düşünürsek en azından para maliyetlerinde ve kayıplarda yaklaşık % 7,5 gibi bir değeri yok ediyoruz demektir.

Toplumsal tembelliğimizin had safhalara vardığı bu günlerde en az işletmelerimiz kadar kendimizi de yavaşlattığını unutmayalım.

Her yaptığımız ötelemenin bizi atalete sürüklediğini, yavaşlattığını, hareketlerimizi azaltarak sağlığımızı bozduğunu, boş geçen günlerde lüzumsuz düşünceler üreterek akıl sağlığımızı da bozduğumuzu ve bozulan akıl sağlığımız ile etrafa zarar verebileceğimizi hatırlayalım.

Daha çok çalışarak üretmek için ötelemeyelim, ertelemeyelim, vazgeçmeyelim.

Kalın sağlıcakla,

24 Haziran 2024 Bayramdan sonraki Pazartesi sabahı saat 10.12

 

 

 

No responses yet

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir