Bazen öyle bir durumda oluruz ki, modumuz düşük, moralimiz bozuk, ruh halimiz kötü ve belki de işlerimiz berbat durumdadır.

Bu gibi hallerde dışa dönük tüm yansımalarımız, bizimle iletişimde olan insanlara bir şeyler anlatır.

O da şudur.

‘’Bu kişi öyle bir durumda ki, istediğimiz gibi kontrol eder ve yönetiriz.’’

İşte öyle bir durumda tüm denetim ve yönetim karşımızdaki kişi veya kurumlara geçer ve onlar da kendi istek ve arzularını bizlerin üzerinde dener ve gerçekleştirirler.

Tıpkı güçsüz ülkelerin güçlü ülkelere boyun eğmesi gibi.

Tıpkı güçlü firmaların, rekabette acımasız davranarak etrafındakileri yok etmesi gibi,

Tıpkı, otorite ve gücü elinde tutan kişiler gibi…

Hayatımızın her safhasında karşılaşabileceğimiz bir durum olan bu pasif davranış, bize etki etmek isteyenlere karşı bir güç temsili yaratır ve öyle bir duruma düşeriz ki bizim bu halimiz karşıya geçen bir yönetim şekli oluşturur.

Yönetim modellerinde bildiğimiz en önemli olayların başında, kendi kendini yönetmek gelir. Çoğu zaman ve gerektiğinde karar verme noktasında güçlü olabilmek ve hatta ‘’dik durmak’’ şeklinde bir hareket sergilememiz gerekir ki ipleri elimizle karşıya vermeyelim(*).

(*)İpleri karşıya vermek tabiri, kukla oyununda kuklayı idare eden ve yöneten kişiler için kullanılan bir benzetmedir)

Bunu yapmadığımız takdirde neler olur?

İşte onun çıktıları şu şekilde oluşur.

Temsil yetkilerimiz karşıya geçer.

Tüm yapısal değişimler karşı tarafından yönetilir.

Karşı yöneten, bizi ve gruplarımızı sisteme entegre ederek istediği uyumu sağlatır.

Büyük toplulukları güçle idare ettiğinizde bastırılmış bir kişilik veya toplum olursunuz.

İşle ilgili sadece ve tek karar mercii karşısı ise sizin hakkınızdaki tüm modelleri kendine göre kurar

İş yaşamında inisiyatif kullanamaz ve istenilen işleri üretemez duruma gelirsiniz

İşte bütün bu olumsuz durumları engelleyebilmek için;

Önce hangi durumda olursanız olun ‘’DİK’’ durmaya çalışmalısınız

Anadolu’da yüzyıllardır gelen birkaç özdeyiş vardır

‘’Kan kusarsınız ama kızılcık şerbeti içtim dersiniz’’

‘’Kuyruğunu dik tut, tutmazsan ezerler’’

‘’Sen seni bil sen seni, sen seni bilmezsen pişirirler enseni’’

Özellikle kendinizde düşüklük ve moralsiz hissettiğinizde mümkün olduğu ölçüde kendinizi dışa karşı iyi göstermeye çalışmalısınız

Eğer karşıdakiler sizin güç kaybınızı hissettiğinizde ezerler ve yok etmeye çalışırlar.

Kendini bilen insan her şeyi bilir felsefesi ile özellikle krizde oluşan düşük performansınızı, dikkatli düşünerek arttırmalı ve özellikle karşıya yansıtmamaya çalışmalısınız.

Malzemesi sağlam ve kaliteli olan duvar kolay yıkılmaz.

Kalın sağlıcakla

Sinan Bayraktar

 

 

 

 

 

No responses yet

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir