Para kalıcı mutluluk satın alamasa da, size pek çok zevk satın alabilir.
O zaman mutluluk nedir? sorusuna bakmak gerekir.
Ünlü piskolog ve Nobel ödül sahibi Daniel Kahneman’ın dediğine göre ,
İnsanlar kendilerini neyin mutlu ettiğini bilmezler. Mutluluk öyle bir şeydir ki. Hissedersiniz ama sizi neyin mutlu ettiğini anlayamazsınız
Mutluluk, genellikle iç ve dış beslemelerimizde veya ortamdaa gördüklerimizle yanlış anlaşılır ve yanlış temsil edilir. Sadece “kötü şeyler” olmadığında var olabileceğini düşünme eğilimindeyiz, bu nedenle çoğu zaman olumsuz ve rahatsız edici şeylerden kaçınmak için para harcıyoruz.
Param var, kendimi mutlu etmem için ödüllendirmem gerekir düşüncesinde olan bir harcama etkisinin sizi mutlu ettiğini düşünebilirsiniz.
Maddi şeyler ve satın alınan deneyimler bizi iyi hissettirebilir. Ancak yalnızca bizi iyi hissettiren şeylere odaklanarak, gerçek, sürdürülebilir mutluluğu atlar ve sürekli yenilenmeye ihtiyaç duyan geçici bir zevkle yetiniriz. Bu bizi her zaman doyumsuz bir ihtiyacı beslemeye çalışmanın kısır döngüsüne sokar ve bu mutluluğun yakınından bile geçmez.
Ancak gerçekte mutluluk, rahatsızlıkla yüzleştiğimizde (ve hatta bazı durumlarda kucakladığımızda) bulunabilir, bu nedenle, gerçekten hayatta olmanın ne anlama geldiğine dair bir öz-farkındalık merceğiyle inişlerimizin derinliklerini ve zirvelerimizin zirvelerini yaşarız.
Bu, hayatımızdaki en önemli çalışma şeklidir: Kendi üzerimizde yaptığımız çalışmadır ve bunun zevk peşinde koşmakla çok az ilgisi vardır.
Daha fazla paraya sahip olmak zevk verebilir ama ruha yapışan içsel bir mutluluk getirmez.
Kişisel gelişim, anlamlı ilişkiler ve fiziksel ve zihinsel sağlığımızın durumları, etrafımızda dönen bilinmeyenlere rağmen bizi temel alan içsel mutluluğa katkıda bulunur. Temel fizyolojik ihtiyaçlarınızı karşılamadan mutlu olmanız elbette zordur. Ancak yapılan araştırmalar, daha fazla paranın daha fazla mutluluk anlamına gelmediğini gösteriyor.
Örneğin, Harvard Business School’un 818 milyonerle yaptığı bir anket şunu ortaya çıkarmaktadır.
“Mutsuzluğu azaltmanın önündeki temel zorluk finansal değil psikolojiktir. Zenginliğin hayatımızı daha iyi hale getireceğine dair inançlar yanlıştır. Örneğin, net kazançları 10 milyon dolar olan bireyler bile daha mutlu olmak için servetlerini önemli ölçüde artırmaları gerektiğini düşünüyorlar.”
Mutluluğunuz için neyin “doğru” olduğu, sizin için neyin anlamlı olduğuna ve neyin sizi daha derinden beslediğine bağlıdır. Sizi mutlu etmesi gerektiğini düşündüğünüz şeylere para harcıyorsanız, ancak yine de kendinizi boş ve mutsuz hissediyorsanız, o zaman belki de doğru şeylere harcamıyorsunuzdur.
Peki kendinizi gerçekten mutlu edebilecek davranışları nasıl organize etmek gerekir.
Bunun için ilk etapta mutluluk için kendi koşullarınızı denemeye ve neyin işe yaradığını beslemeye odaklanmak doğru bir atılım olacaktır.
Kısa ömürlü zevklere yönelmek yerine, sizi gerçekten neyin motive ettiğine ve sizin için her şey anlamına geldiğine dayanan sürdürülebilir bir mutluluk türünü keşfetmeye yönlendirmek gerekmektedir.
Yıllar evvel bir toplum taşım aracını beklerken şahit olduğum bir olay bana bugüne kadar olduklarımla yetinmeyi ve şükretmeyi öğretmiştir.
Bundan 40 yıl evvel araç beklediği bir kuyruğun yanındaki çiçekçinin 5 yaşlarındaki kız çocuğunun sade bir domatesi dünyanın en iyi meyvesi yer gibi zevkle ve keyifle ısırarak ve sularını akıtarak yediğini hiç unutmadım. Ne zaman mutsuz olduğumu hissetsem bu olayı hatırlar, depremde veya doğal afetlerde tüm yaşamını yeni baştan kurmak zorunda kalan ve acıların en büyüğünü yaşayarak mutlu olmaya çalışan insanları düşünürüm.
Mutluluğa, mevcuda şükrederek ve hayata bakışınızı gözden geçirerek erişebileceğimize inanıyorum.
Sağlıkla ve mutlulukla…
İstanbul, 15 Şubat 2023

No responses yet

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir