Değişimin baş aktörü yapay zeka mı olacak?

Gelişen teknolojiler, sanayi devrimleri, nano teknoloji ve yazılımların artışı ile İnsanlar kendi hayallerine göre makineler geliştirmeyi düşünürken, gelişmeler öyle bir hal aldı ki hem korku hem de heyecan uyandırıyor.

Bilgisayar biliminin kurucusu Alan Turing, 1947’de yüzyılın sonundan önce kelimelerin kullanımının ve genel görüşlerin o kadar değişeceğini ve herhangi birinin makine düşüncesi hakkında tartışmaya uğramadan konuşabileceğini belirttiğinde o dönemde hiçbir şey anlamayan kitleleri düşündükçe bugün onun ne kadar haklı olduğunu iddia etmek çok da abartılı olmayacaktır.

Daha önce düşünülemez olan şeylerin sıradanlaştığı ve eskinin yerini yeniye bıraktığı keşfin doğası gereği neredeyse anlaşılmaz hale gelir.

Çok önemli olan bir durum var.

Bir işletme bilimcisi ve teorisyeni yansıra, piyasa koşullarını bilen biri olarak şu soruyu sormak ve cevap vermek istiyorum.

İşletmeniz bu değişime hazır mı?

Çok önemli ve dikkat edilecek bir oluşum meydana geldi ve hızla yenilenerek

Dolandırıcılar, kurbanlarını sahte reklamlarla kandırmak ve mali dolandırıcılık için toplantıları derin sahte katılımcılarla doldurmak için yapay zeka tarafından oluşturulan yapay ünlüleri kullanıyor. Öyle bir hale gelmeye başladı ki tam anlamıyla “Her dakika bir enayi doğuyor.”

Türkiye’de oluşan son dönem aşırı enflasyonist baskının da tesiri ile çabuk ve kısa yoldan para kazanıp zengin olmaya çalışan ve teknoloji, medya ve bunlara bağlı olarak yapay zeka desteği ile gelişen dolandırıcılar yeni enayileri avlıyor ve işletmeleri güvenlik açısından zor durumda bırakabiliyor.

İşte son dönem medya maymunları tabiri ile gelişen fenomenler, çok yüksek getiriler sağlamayı amaçlayan ‘’Futbolcu Fonları’’ gibi gelişmeler tam da bu konuya atıf yapıyor.

Tüm işletmeler, gelişen yapay zeka formasyonlarına karşı şu anda sadece seyirci olarak kalıyor ve hangi alanlara yatırım yapacakları endişeleri ile yatırım kararlarını tekrar gözden geçiriyor ve hatta erteleyebiliyorlar.

Sektörlerin neredeyse tümünde etkili olmaya başlayan yapay zeka destekli uygulamalar cihazlar ve yazılımlar birçok şeyi değiştirmeye başladı bile. İstihdamda endişeleri artıran bu uygulamalardan bazı örnekleri gördükçe birçok işletmecinin ne olacak bunun sonu dediğini görebilmekteyim.

Yapay zekanın (AI) parlak bir geleceği var ama aynı zamanda birçok zorlukla da karşı karşıya olduğu gerçeğini de göz ardı edemeyiz.

Yapay zekanın teknoloji geliştikçe giderek yaygınlaşacağı ve sağlık, bankacılık ve ulaşım gibi sektörlerde devrim yaratacağı tahmin ediliyor. İş piyasası, yapay zeka odaklı otomasyonun bir sonucu olarak değişecek ve yeni pozisyonlar ve beceriler gerektirecek.

Örneğin, doktora gitmeseniz bile, yapay zeka, bir yürüyüş bandından veya bir kişinin tıbbi geçmişinden alınan verileri okuyarak, modeli analiz ederek kolayca alınabilecek uygun ilaçları önererek semptomlara dayalı hastalıkları teşhis edebilmektedir.

Daha iyi izleme ve teşhis yetenekleriyle donatılmış yapay zeka, sağlık sektörünü büyük ölçüde değiştirme potansiyeline sahip olarak görünüyor. Yapay zeka, tıbbi kurumların ve sağlık tesislerinin daha iyi çalışmasına yardımcı olarak işletme maliyetlerini azaltabilir ve para tasarrufu sağlayabilir. Kişiselleştirilmiş ilaç rejimleri ve tedavi planları potansiyelinin yanı sıra sağlayıcıların çeşitli tıbbi kurumlardan gelen verilere artan erişimi, yaşamı değiştirecek olasılıklardan sadece birkaçı olarak karşımızda duruyor.

Bu ve benzeri yapısal değişimleri benimseyenler gelecekte sağlık sektöründe Yapay Zekayı işlerine entegre ederek çok şey kazanacaklar. Sağlık sektörüne bakıldığında, bir bütün olarak bu sektörün öncelikli odak noktası, hastalar ve tedaviye başlayanlar hakkında kesin ve ilgili veriler toplamak olduğu düşünüldüğünde, yapay zeka, sağlık sektörünün veri zenginliğine mükemmel bir uyum sağlayarak tedavi giderlerini minimize edebilecek gibi duruyor.

Otomotiv sektörü bu konuda almış başını gidiyor.

Sürücüsüz araçların geleceğin bir parçası olduğuna inanıyorsanız tekrar düşünmekte yarar var. Her geçen gün akıllı arabalar Pazar şartlarını zorlamaya başladı. 2015 yılında otomobillerin ve diğer araçların yalnızca %8’inde yapay zeka destekli teknolojiler kuruluydu, ancak 2025 yılına kadar bu oranın %109’a çıkacağı tahmin ediliyor.

Şu anda otomotiv sektöründe ana distribütör sistemlerine bağlantılı otomobiller revaçta.

Bu araçlar, sürücüleri olası yedek parça arızaları, rota ve sürüş talimatları, acil durum ve afet önleyici prosedürler ve daha fazlası hakkında güvenilir bir şekilde bilgilendiren tahmin sistemlerine sahiptir. 2025 yılına gelindiğinde, dahili kablosuz bağlantıları ve ağları olan bağlantılı otomobiller endüstri standardı olacak ve otonom araçlar da büyük oranda artış sağlayacak.

İşletmeleri ve sistemleri değişime uğratacağı kesin gibi görünen yapay zeka gelişimine bir de farklı açıdan bakalım.

Yapay zekanın üretkenliği, insanların daha fazla iş yapmalarını sağlayarak fayda sağlayacak olan iş yerlerimizi artırabilecek.

Yapay zekanın geleceği sıkıcı veya tehlikeli görevlerin yerini aldıkça, insan iş gücü yaratıcılık ve empati gerektirenler gibi daha donanımlı oldukları görevlere odaklanma özgürlüğüne kavuşarak daha ödüllendirici işlerde çalışan insanlar daha mutlu ve daha memnun olabilecektir.

Değişmeyen tek şeyin değişim olduğu gerçeğini unutmadan yaşamımızı sürdürmeye ve iş yerlerimizi yapay zeka dahil her tür gelişme açık tutmalıyız.

Sağlıkla kalalım.

Sinan Bayraktar    19 Şubat 2024  İstanbul

No responses yet

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir