Ne yapmak istediğinizi biliyor musunuz?

Önemli bir sosyal araştırma şunu belirlemiştir. Ortalama olarak bir insan günde 35.000 karar vermekte ve bunlardan en beğendiğini uyguladığını zannetmektedir.

İster akşam yemeği sipariş ediyor olun, ister film seçiyor olun, ister ideal ilişkinize karar veriyor olun, çok sayıda seçenek arasından seçim yapmaya çalışmak çok zorlayıcıdır. Ve her karar zihinsel enerjinizin bir kısmını gerektirir.

Hayatın en büyük kararlarının neden bu kadar yorucu hissettirdiğine şaşmamalı. “Hayattan ne istiyorum”, “Kim olmak istiyorum” ve “Nerede yaşamalıyım” gibi sorular önemli miktarda zihinsel enerji gerektirir.

Hayatta ne istediğinizi bulma konusunda kararlı değilseniz, hayatta kalma moduna düşmeniz kolaydır. Sadece önünüzde olana odaklanarak kaybolursunuz, bu da hayal kırıklığına ve umutsuzluğa yol açar.

Çoğu zaman, ne istediğinizi bilmiyorsanız, eskiden sevmiş olsanız bile, yaptığınız şeyden sıkılabilir ve huzursuz olabilirsiniz. Zamanla bu durum stresi, depresyonu, kaygıyı artırabilir ve hayatınız üzerinde kontrol sahibi olmadığınızı hissetmenize neden olabilir.

Hayatta ne istediğinizi anlamak önemlidir çünkü bu size amaç verir, kariyer yolunuzu etkileyebilir ve hayatı yaşanmaya değer kılar.

Dünyanın mevcut durumu size bunaltıcı hissiyat verebilir. Kullanabileceğiniz o kadar çok yol var ki kararsızlık tamamen normaldir. Ancak analiz felci çözüm değil. Korkularınızın üstesinden gelmeli ve yeni şeyler denemelisiniz. Sonuçta istediğiniz şeyin peşinden koşmak, sizi kendinizin en iyi versiyonuna dönüştürme potansiyeline sahiptir.

Nasıl yaşamak istiyorsun? Herkes mutlu olmak ister ama mutluluk sadece neşeli hissetmek değildir. Aynı zamanda ihtiyaç duyulduğunu hissetmek, bir amaca sahip olmak ve belirsizliğin ortasında bu mutluluğu sürdürmektir .

Hem dış hem de iç faktörler mutluluğumuzu etkiler. Birincisi mahallemizi veya ülkemizi içerebilirken, ikincisi becerilerimizi ve öz saygımızı içerebilir .

Sizi mutlu eden her şeyin bir listesini yapmak, başlamak için iyi bir yerdir.

Bazen istek ve ihtiyaçlarımız el ele gider. Bazen ihtiyacımız olan şey istediğimiz şey değildir.

Kendinize hangi ihtiyaçlarınızın karşılandığını, hangilerinin karşılanmadığını sorun. Bu duygusal, finansal veya fiziksel ihtiyaçlarınıza işaret edebilir. Günlük tutmak kendinizi tanımanıza ve bundan sonra ne yapacağınıza karar vermenize yardımcı olabilir.

Zamanın nasıl geçtiğini anlamak her zaman kötü bir şey değildir. Gidecek bir yerimiz yoksa ve yapacak acil bir şeyimiz yoksa, zamanı bırakmak, zihnimizin yaratıcı ve benzersiz soru ve çözümlere yönelmesi anlamına gelir.

Muhtemelen “Akışa kapıl” ifadesini duymuşsunuzdur. Bu durumda “akış”, olmamız gereken yerde olduğumuzda hissettiğimiz neşeyi ifade eder. Bu, yaptığımız işe o kadar odaklandığımız ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadığımız anlamına geliyor. Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz ve sorunları daha verimli bir şekilde çözüyoruz.

Zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınızı fark edin ve ne yaptığınızı düşünün. Zihninizi sakinleştirmek ve daha odaklanarak performans göstermek için her gün bunun gibi aktivitelere öncelik verin.

Hayatınızı değiştirecek adımları atmak için asla geç değildir. Bu ipuçlarıyla nihayet “Ne istiyorum?” sorusuna cevap verebilirsiniz. Bunu yaptığınızda kendi başarı versiyonunuzun peşinden gidebilir ve mutluluğu bulabilirsiniz.

Kendi işinizi kurmak veya mevcut işinizdeki çalışma ortamını iyileştirmek isteyebilirsiniz. İlgi alanlarınız ne olursa olsun, tutkulu ve odaklanmış olduğunuzda her şeyi başarabilirsiniz.

İleriye doğru giden yolu bulmak zor olmasa gerek

“Her zaman yaptığını yaparsan, zaten sahip olduğun şeyi elde edeceksin.”

Kulağa bayat bir ifade gibi gelebilir ama doğru.

Bugünden daha iyi olmasını istediğiniz geleceği yaratmak istiyorsanız, olaylara farklı bakmanın zamanı geldi.

Umutsuzluk ve kaos sizin seçeceğiniz, hatta başkalarının size verdiği bir düşünce tarzıdır. Sakın satın almayın. Rafta duran mutluluk paketinden satın alın.

Etrafınıza ve olaylara ve hatta en yakın çevrenize bir kez daha yeni bir mercekle bakın.

Boş zamanlarınıza farklı bir açıdan bakın. Malum boş zaman yok, boşa geçirilen zaman vardır.

Saygılarımla.