Her zamanki gibi yine farklı haberler akmaya devam ediyor.

Dünyadaki dengeler sürekli analiz ediliyor ve hatta değişime uğramaya başladı bile.

Gelecek endişesi yaklaşık 8,5 milyar insanın büyük bir bölümünün uğraştığı bir konu olarak karşımızda duruyor.

Dünyadaki gelişmekte olan ülkelerin insanları sürekli olarak bulundukları bölgeleri terk etme düşüncesi beyin göçü hareketlerine eşlik etmekte, bunu başaramayanlar ise illegal yöntemlerle kendilerine yaşam alanları seçmeye çalışmaktadırlar.

Dünya son yıllarda büyük bir değişimin sancılarını yaşıyor.

Kısaca baktığımızda iklimsel değişimler, teknolojik ilerlemeler, yapay zekanın insan yerine kullanımları, bir anda ortaya çıkabilen ve tüm kitleleri etkileyip can alıcı sonuçlar yaratan pandemik koşullar, aşırı doğal afetler ve benzeri oluşumlar oldukça fazlalaşmış durumda.

Siyasi etkilerin artışı, hatta sıcak savaşların da bu siyasi hareketlere eşlik ettiğini görmek artık alışılmış sonuçlar olmaya başladı.

Son dönemde yine yaşanan bölgesel stratejik değişimler, Çin’in Ortadoğu’daki etkinlikleri, Rusya ve Asya Beşlisinin yoğun ve etkin hareketleri önümüzdeki yıllarda oldukça fazla değişim yaratacak ve bu değişimlerden milyarlarca insan ve belki rakamı tahmin edilemeyen parasal değerler etkilenecek.

Neden bu konuyu gündeme getirdim ve neden yazdım diye kendime sorduğumda bazı gerçek etkileşimin yarattığı sonuçlar olduğunu görebilmekteyim.

Ekonomik değişimlerin yanısıra dünyadaki huzursuzluk sendromu da bu değişimleri olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor.

Yaşamda insanın duygusal ve ruhsal güdülerini hareketlendiren ve binlerce yıldır etkin olan dinsel öğretilerin gücü mü artıyor, yoksa bu değerler bozulmaya mı başladı sorusu da gündemde duruyor.

Dünyanın büyük bir bölümünün iki dinin etkisinde olduğu, bu dinlerin dürtüsel sonuçlarının toplumları her konuda yönlendirdiği hepimizin bildiği gerçektir.

İlginç değişimler ve dinlerin etkisi en son İskoçya Başbakan’ın çoğunluğu Hıristiyan bir kitleye sahip bu ülkede Müslüman bir fert olarak yer alması ile yeniden dikkat çekiyor.

İşte bu ve benzer küresel değişimlerin yarattığı tüm sonuçlar her insan tarafından farklı yorumlanabiliyor, bazen umutsuzluklar ön planlarda olarak acaba dünyanın sonu mu geliyor söylemlerine yer verebiliyor.

Hani bir söylem vardır.

‘’Gün ola harman ola’’ söylemi ile ‘’Görünen köy kılavuz istemez’’ özdeyişlerini dikkatle birleştirmek gerekir.

Sinan Bayraktar   İstanbul   31 Mart 2023

 

 

 

No responses yet

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir